BERLİNLİ APARTMANI (YAPRAK ÖZ)

198
BERLİNLİ APARTMANI (YAPRAK ÖZ)
BERLİNLİ APARTMANI (YAPRAK ÖZ)

2024’ün ilk yazısından herkese merhaba! Kitap okumayı ne kadar çok sevdiğimi biliyorsunuz, o yüzden bu yılın ilk yazısı bu olsun istedim. Kitabı çok beğendim bu yüzden hemen paylaşmak istedim.

Önce yazardan bahsedelim. Yaprak Öz, 1973 yılında doğdu. TED Zonguldak Koleji’nin ardından, İstanbul Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Bölümü’nde öğrenimini tamamladı. Şiirleri, öyküleri, yazıları, yurtiçi ve yurtdışında çeşitli dergi, gazete ve derleme kitaplarda yayımlandı. Şiirleri, Washington Amerikan Üniversitesi’nde tez konusu olarak incelendi ve üniversitenin Writer’s Collective etkinliklerine davet edilen ilk Türk şair oldu. Şiirleri İngilizce, Yunanca, Makedonca, Sırpça, Bulgarca, Romence ve İsveççe’ye çevrildi. Türkiye Polisiye Yazarları Birliği ve Uluslararası PEN Yazarlar Derneği üyesidir. Fırtına Günlüğü, Şiirli Müzik Kutusu(2009 – Cemal Süreya Başarı Ödülü), Bir, İki, Üç Gökyüzü, Eski Saat Tik Tak adlı şiir kitapları ile Berlinli Apartmanı, Şeytan Disko, Tilki, Baykuş, Bakire, Sobe Siyah Orkide, Farahnaz ‘ın Çiçeği, Villa Şakayık ve Perisiz Köşk adlı romanları yayımlandı.(Berlinli Apartmanı kitabından alıntıdır.)

Şimdi kitabın arkasındaki bölümle kitabı konuşmaya başlayalım.

“(…) Birden alev almıştım. Çığlık çığlığa ayağa fırladım, kazağımın önü göğsüme kadar alevler içindeydi.(…)Göğüs altımdan dizlerimin üst kısmına kadar alevler vücudumun ön kısmını sarmıştı ve hiç durmadan çığlık atıyordum, bir yandan da yumruklanan kapının sesi geliyordu kulağıma. (…) Sırılsıklam küvetin içine çöktüm. Yanarken hissetmediğim kadar büyük bir acıyla kıvranarak öylece kaldım. (…) kazağımı zorlukla üzerimden çıkardım. Eteği simsiyah közlenmişti. İçimdeki tişörtün karın kısmı tamamen yanmış, erimişti. Kot pantolonumun tamamen yanmış, erimişti. Kot pantolonumun düğmelerini açtım, külodumun kenarlarının da köz olduğunu, karnımın, kasıklarımın ve baldırlarımın korkunç bir şekilde acıdığını fark ettim. Bir yandan ağlıyordum…

Kadıköy Moda’nın en güzel apartmanlarından birindeki dairesine yeni yerleşen Oya’nın, gizemli ve sıra dışı apartman sakinlerinin sırlarının peşine düştüğü, sürükleyici, zaman zaman ürkütücü macerasına ortak oluyoruz. “

Ben bu kitabı internette görmüştüm ve merak ediyordum. Kitap fuarından genelde kitaplarımı yıllık alıyorum, o günde fuarın son günlerinden biriydi. Yazar kim var kim yok bakacak vaktim olmamıştı. Neyse haritadan alanlara bakıp kitapları alıyordum. Bu kitabın yayınevine gittim ki ne göreyim. Yaprak hanım orada oturuyor. Şok oldum, hemen kitabımı alıp imzalattım. Tanışıp fotoğraf çektirdik. Çok tatlı bir kadındı. Senenin ilk kitabı onun kitabı olsun dedim, 3 günde bitirdim. Kitaptan biraz bahsedeyim Oya, Berlinli Apartmanı’na taşınır. Genelde polisiye roman çevirisi yapan Oya’nın mesleği çevirmenliktir. İlk zamanlar çok güzel komşuluk ilişkileri olan, sakin, sevgi dolu bir apartman olduğunu düşünür. Ancak sonra apartmanda yaşadıkları onun ilk zamanki düşüncelerini sorgulamasına sebep oldu. Kaybolan komşular, ters dualar, öldürülen hayvanlar… Kendini çevirdiği romanların içinde bulan Oya ne yapacağını şaşırır. Abisinden, yengesinden, sevgilisinden destek alınca her şeyin iç yüzünü anlamaya çalışır. Sizce ya olaylar zincirini çözebilecek midir? Suçlu/suçlular ortaya çıkacak mı?

Genelde çok Türk yazar okumayan ben, bu kitaba bayıldım. Sürükleyici ve sıkmadan olayı bitiren güzel bir romandı bence. Yaprak hanımın ellerine sağlık. Vaktim olsa 3 gün bile sürmeyecek bir kitaptı. Dili açık, anlatımı yalındı. Mutlaka sizde şans vermelisiniz. Okuduktan sonra bana yazmayı unutmayın, kitap ile ilgili sohbet edelim. Keyifli okumalar şimdiden :J

Önceki İçerikGİZLİ BAHÇE – FRANCES HODGSON BURNETT
Sonraki İçerik1.ULUSLARARASI TEKNOLOJİ VE YAZILIM ZİRVESİ (ITS)
Adım İrem Gül. Bilgisayar öğretmeniyim. Tam bir başak kızıyım. Hayatı benim açımdan görün istedim ve bu bloğu açtım. Dünya’ya İrem’in penceresinden bakmaya hazır mısın?