KARIŞIK FİLM TAVSİYELERİ -3

98

Yeni bir film tavsiyesi yazısında tekrar birlikteyiz. Bugün bir arkadaşım bu kadar çok film izlemem konusunda şöyle bir yorum yaptı: “Ne güzel işte kültürleniyorsun, sohbet ortamında konuşabiliyorsun.” Bu güzel yorum için tekrar teşekkür ederim. Beraber kültürlenelim diye hemen birkaç filmden bahsedeceğim.

İlk film ‘The Witches’(2020) olsun. 2020 yapımı 1 saat 46 dakikalık fantastik / komedi tarzı filmdir. Roald Dahl’ın klasikleşen romanı “The Witches”dan uyarlanan filmde minik bir çocuğun büyükannesi ile birlikte cadılarla mücadelesi anlatılıyor. 7 yaşındaki başrol ailesini filmin başında bir kazada kaybediyor. Daha sonra büyükannesinin yanına İngiltere’ye taşınıyor. İngiltere’ye uyum sağlamaya çalışırken başına umulmadık bir şey gelir ve kitaplardaki cadıların gerçek olduğunu öğrenir, üstelik bir tanesi de kendisine musallat olur. Büyükannesi ile ne yaptılar sizce? İzlerken çok eğlendiğim bir film oldu. Ayrıca farelerden çok hoşlanmayan ben bu filmden sonra daha sempatik yaklaşmaya başladım. Nedenini filmi izleyince anlarsınız. Çocuklarınızla da izleyebileceğiniz bir film ama korkar mı korkmaz mı bilmiyorum. Ben olsam korkmazdım. Birlikte oturup tepkisine bakarak izleyebilirsiniz.

Birazda ‘Nerve’ filminden bahsedeceğim. 2016 yapımı 1 saat 36 dakikalık gizem / gerilim tarzı filmdir. Nerve-oyun filminden şöyle bahsedebilirim. İnsanların kayıt olduğu Nerve adında bir site var. İki tür kayıt oluyorsunuz: izleyici ve oyuncu. Oyunda hep cesaret gerektiren görevler veriliyor ve oyuncular görevi kabul ettiğinde belli süre içerisinde görevi gerçekleştirmesi gerekiyor. Oyuncular her görev başına para alıyorlar. Aynı zamanda canlı yayınlarla izleyici kitlesine sahip olup oyunda popüler oluyorlar. Filmde de bu oyunu oynayan bir kız, başka bir arkadaşını gaza getirip oyuna oyuncu olarak katılmasına sebep oluyor. Bu kızlar ve arkadaşlarının başına gelen olayları anlatan filmi izlerken aklıma Beyaz Balina oyunu geldi. Eğer izlerseniz sizde demek istediğimi anlarsınız. Özellikle son sahnelerinde tam olarak o oyunu izliyormuş gibi hissettim. Ayrıca filmde +18 sahneler bulunuyor bundan dolayı çocukların izlemesi bence uygun olmaz. Özellikle kim izlesin derseniz oyun bağımlısı veya ben her şeyi yaparım her şartta diye durmadan kendiyle övünen egoist insanlara tavsiye edebilirsiniz. Birde benim gibi gizem – gerilim tutkunları izlemeli bence.

Bir sonraki film ‘I Origins’ diyelim. 2014 yapımı 1 saat 56 dakikalık bilim kurgu / romantik tarzı filmdir. Türkçesini ‘Göz’ olarak çevirdikleri film, gözlere merak duyup bu konuda ilerleyen ve profesör olan bir adamı anlatıyor. Görme duyusu ile ilgili araştırmalar yapıyor, hayvanlar üzerinde deniyor. Yanına gelen stajyer öğrenci profesörün problem durumuna başka bir açıdan bakıyor ve tahmin etmedikleri noktaya ulaşıyorlar. Aynı zamanda profesör bir kıza aşık oluyor. Kız Tanrı’ya inanıyor ve ruhların ölmediğini düşünüyor ancak bu profesör için komik geliyor çünkü o bilime inanıyor. Bu hikayenin sonu nasıl biter dersiniz? Acaba profesör araştırmasını güzel bir noktaya getirip aynı zamanda aşık olduğu kızla evlenip mutlu oldu mu? Yoksa işler hiç ummadığı bir yere geldi ve gözlerle ilgili bambaşka bir gerçekle karşı karşıya mı kaldı? Kişisel yorumlarıma geçiyorum, bayıldım filme. Tekrar izleyeceğime eminim. +18 sahneleri çoktu ama genel yapısı ve anlattığı şey muazzamdı. İnsanların gözleri neler anlatırmış be dedim. Ayrıca böyle muazzam bir konu olan filme daha önce rastlamamıştım. Belki ben çok etkilenmişimdir ama siz izlemeden bunu bilemezsiniz 😉

Son olarak ‘Anna’ filminden bahsedeceğim. 2019 yapımı 1 saat 59 dakikalık aksiyon / gerilim tarzı filmdir. Anna, işinde oldukça başarılı olan suikastçı bir kadının hikayesini anlatıyor. Anna Poliatova, temelde bir suikastçıdır ama asla normal bir suikastçı değil. Onun çarpıcı güzelliğinin altında dünyanın en korkulan hükümet suikastçılarından biri yatar. 24 yaşında olan Anna’nın kim olduğunu ve içinde kaç kadın saklandığını kimse bilmemektedir. Genç kadın, Moskova’da pazardaki sıradan bir satıcı mı, Paris’te yaşayan bir model mi, yozlaşmış bir polis mi, yoksa sadece zorlu bir satranç oyuncusu mu? Onun gerçekte kim olduğunu bilmek için oyunun sonuna kadar beklemek gerekecektir. Kişisel yorum kısmına gelince ilk diyeceğim kadınların çok güçlü olduğu filmlere bayılırım ve bu filme de bu sebepten bayıldım. Efsane dövüşüyor ve gözü kara bir kadın var. +18 sahnesi çok, bundan dolayı bence çocuklara uygun değil. Ama benim gibi iyi dövüş sahneleri izlemeyi seviyorsanız mutlaka izleyin. Ayrıca kadınlarda zeka ve güzellik birleşince neler olabileceğini de gözler önüne seriyor. Kadın 2 devleti birbirine kattı daha ne diyeyim.

Bir film tavsiyesi yazısının daha sonuna geldik. Siz bu yazıyı okurken ben çoktan başka bir yazıya başlamış olacağım. Şimdiden iyi seyirler ve bir sonraki film tavsiyesi yazısında görüşmek üzere.

Önceki İçerik1.ULUSLARARASI TEKNOLOJİ VE YAZILIM ZİRVESİ (ITS)
Sonraki İçerikAYVALIK’TA GEZİLEBİLECEK YERLER
Adım İrem Gül. Bilgisayar öğretmeniyim. Tam bir başak kızıyım. Hayatı benim açımdan görün istedim ve bu bloğu açtım. Dünya’ya İrem’in penceresinden bakmaya hazır mısın?