Uzun süredir kişisel gelişim kitabı okumaya özen gösteriyordum. Kişisel gelişim kitapları kendi gelişiminizi tamamlarken aslında diğer insanlarında iç dünyasını anlamanıza destek oluyor. İnsanları biraz da dış hareketlerinden, mimiklerinden anlamam gerektiğini düşündüm. Çünkü insanlar sadece sözlerden değil beden ile de kendini ifade eder. Bu kitapta tam olarak bunu kanıtlıyor.
Öncelikle kitabın arkasındaki yazıyı paylaşmak istiyorum sizinle. ‘İnsanları ”okuma”nın en hızlı yöntemi bu kitapta…
Karşınızdakinin bedenine bakarak aklından geçenleri okumanız mümkün. Duygu ve düşünceleri çözümlemek, insanları doğru tanımak, tuzağa düşmemek, yalanı ortaya çıkarmak itin beden dilini bilmeniz yeterli. Ayrıca beden dilinizi kullanarak patronunuz, aileniz, arkadaşlarınız ve diğer insanların sizinle ilgili düşüncelerini de değiştirebilirsiniz.
Gerçek hisler yüzde gizlidir. Başparmaklar, ayaklar ve gözbebekleri ruh halimizi ortaya koyar. Kendimize duyduğumuz güveni konuşmalarımızdan önce bedenimiz yansıtır. Etkili bir el sıkışma birçok kapıyı açar. Karşımızdakini ikna etmenin en etkili yöntemi beden dilini kullanmaktır.
İnsanlara güven vermek göründüğü kadar zor değildir.
Otoriteyi hem kurmak hem de yıkmak beden dili He mümkündür
Eski FBI ajanı Navarro”nun profesyonel deneyimleri ile Princeton Üniversitesinde psikoloji eğitimi alan Marvin Karlins”in bilimsel çalışmalarını birleştiren bu kitap, beden dilini öğrenip kullanarak dünyanızı nasıl kontrol altında tutacağınızı anlatıyor.’
Kitapta vücudun her bölümü ayrı bir bölümde ele alınmış ve kitap birkaç bölümden oluşuyor. Kitabı okumaya başlayınca hikaye gibi anlatılıyor sandım ancak bildiğiniz rehber bir kitap. Bir insanın kafasından tutun; el, boyun, parmak, vücut hatta ayağının duruşundan ne demek istediğini anlamanızı sağlıyor. Karşınızdaki kişinin gözlerini devirişinden, boynunu tutuşundan, dizinin duruşundan ne düşündüğünü tahmin edebiliyorsunuz. Ayrıca yazarı bir FBI ajanı olduğu ve bir sürü insanı gördüğü için daha etkileyici geliyor. Yazar kitabın içerisinde birkaç anısından da bahsetmiş. Bu anıları okurken gerçek bir Sherlock anılarını anlatıyormuş gibi hissettim. İnsanların tepkilerinden nasıl şok oldukları anlaşılıyordu.(Anılarında belirtiyor.)
Bu zamana kadar çok il değiştirdim ve birçok insanla tanıştım. Bundan çoğu yazımda bahsettim. Bu durumun bana kattığı en iyi özellik, insanları yargılamak yerine hal ve hareketlerinden düşüncelerini anlayabilmek oldu. Hatta benimle ilgili ne düşündüğünü anladığım insanlarda oldu. Bu kitabı okurken de yeni bir insanla tanıştığımda, karşılaştığımda veya bir ortamda bulunduğumda neler yaptığını hatırlayıp doğru veya yanlış düşünceye kapılıp kapılmadığımı değerlendirdim. Yanlış fikirlerimde olmuş, doğru fikirlerimde. Mesela bir insan canı sıkılınca boynu ile uğraşır sanırdım meğer stresli olduğunda sakinleşmek amaçlı yaparmış. Bunun gibi birçok durumu anlatıyor kitap. Eğer benim gibi insanlarla iletişimde olduğunuz bir mesleğiniz varsa mutlaka okuyun hatta başucu kitabınız yapın. Ben bitirmek istemiyorum, hep açıp okumak istiyorum. Çünkü yazımın başında dediğim gibi insanlar kendisini hep sözcüklerle ifade edemiyor yada kendisini anlatacak doğru sözcüğü seçemiyor(bazen ben). Ancak vücudumuz düşündüğünüzden daha çok şeyi anlatabiliyor. En basitinden birini sevmediğiniz halde aynı ortamda bulunmak zorunda kaldığınızda bunu dile getiremiyorsanız, vücudunuz sizin yerinize anlatıyor. Bazen iyi bir durum olmasına rağmen bazen kötü olabilir. Tabi duygular gibi vücut hareketlerini de maskeleyebilen insanlar var ancak bu gerçek bir ustalık ister. Eğer ben insanları anlayamıyorum, saf kalıyorum diyorsanız mutlaka bu kitabı okuyun, okutturun. Hediye alın mesela. Tekrar hatırlatıyorum kitap bir roman gibi değil bir rehber gibi. Bir süre okuyup ara verseniz de geri kitaba döndüğünüzde kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. Kitabı alırsanız yada okursanız mutlaka haber verin, kitapla ilgili sohbet etmek isterim.
Not: Yaptığım işaret , işaret dilinde seni seviyorum demektir.
