“Fit vücudumun sırrı spor…” demek isterdim ama genetiğim sağ olsun. Fakat sağlıklı bir vücuda sahip olmak için zayıf olmak yeterli değil, vücudun hareket etmesi gerekiyor. Vücut direncimin artması, kaslarımın güçlenmesi için bende zumbaya başladığım salonda grup derslerine katılıp diğer branşları da denemek istedim.
Arkadaşlarım tüm gün koşturduğum için ayrıca spor namına bir şey yapmadığım için vücudumda ağrılar olacağını söyleyip hazırlıklı olmamı söylediler. Yine de ben gittim seansa. İlk hangi seansa gittim hatırlamıyorum ama bir sürü kızla ve ev arkadaşımla bir mat alıp üstünde başladım. Kalça, bacak, karın çalıştık. Ama ben aşırı zorlanmıyordum. Tuhafıma gitti. Hocaya bakıyordum. Sonra aynadan kendime bakıyordum yanlış mı yapıyorum diye. Aynısıydı. Neyse dedim eve gidince ağrıdan belli olur. O gün veya sonraki günde ağrım olmadı. Günde sadece uyuduğum saatler dinlenebildiğim için sanırım vücudum harekete alışmış. Gittiğim ilk seans da ladies crossfit’ti. Bana ayet eğlenceli geldi.
Sonra pilates denedim. Annemin topu vardı küçüklüğümden hatırladığım. Belki üstünde zıplamışımdır da ondan bu kadar yatkınımdır bilemiyorum. Pilateste de tüm vücut çalıştırdık, en çok plank’ta zorlandım. Çünkü kollarım çok güçsüz. Benim gibi diğer kızlarında öyle olduğunu fark edince hocamız kol da çalıştırdı. Bu seanstan sonra biraz kas ağrım oldu. Zayıf olmama rağmen özellikle karın kaslarım ağrıdı. Sanırım en az çalışan olduğu için. Dedim ki “İrem bunun kiloyla alakası yok biraz kaslarını güçlendir.” . Pilateslere düzenli katılmaya başladım. Kadın seansı olduğu için rahat hareket ediyordum.
Salonumuzda çok seans vardı. Ev arkadaşım gel spinning’e de girelim dedi. Tamam dedim. Bizim dışımızda bir erkek arkadaş vardı. Hepimiz hocanın karşısınaydık. Aynı hareketleri yapıyorduk bisikletin üstünde. Anamm o neymiş, iki şarkı olmadan bacaklarım pert oldu ve nefesim kesildi. Normalde ayakta yapıyorduk hoca oturarak yapabilirsin dedi, nefes alamıyorum ki hareket edeyim. Birde hoca çok hızlı da yaptırmıyormuş, benim ilk seansım olduğu için böyleymiş. İnşallah öyledir dedim içimden. O seanstan sonra yürüyemiyordum. Ter içinde kalmış olmam da ayrı bir boyutuydu. Düzenli girince vücut direncini arttırıyormuş. Bunu aklıma kazıyıp çıktım.
Jumping seansına girdik. Yine 3-4 kişiydik. Bir minik trambolin düşünün üstünde şarkıya uyumlu olarak zıplıyorsunuz. Ben bu seansı çok sevdim. Çok yorucuydu ama çok eğlenceliydi. Kısmetime o seanstan sonra hoca işten ayrıldı. Hevesim kursağımda kaldı ama deneyecek daha çok seans var dedim.
Crunch seansına katıldım. Full karın çalışıyorsunuz. Seans karışıktı, bende bir kenarda yapıyordum. Çok zorluyordu hareketler ama bırakmamak için mücadele veriyordum. Sevdim bu seansı da ama arada bir girsem yeter dedim çünkü çok kalabalıktı.
Total Body seansına da girdim. Amaç tüm vücudu çalıştırmak olduğu için bol zıplamalı koşmalı bir seanstı. Eğleniyordum ya o yeter. Baya bir süre devam ettim.
Üst kat full fitness aletleri olduğu için sakin olduğu bir gün bende deneyeyim dedim. Önce bacaktan başlayarak denedim. Kol, omuz… Şunu diyebilirim kesinlikle pilates vs. ile yaptığınız seanslar tabi ki vücudunuzun alışması için iyi. Ama direk ağırlıkla başlayınca hızlı bir değişim oluyor. İlk oluşan bacak kasları, son oluşan karın kasları oluyor. Ağrısı da oluyor tabi. Ancak gülü seven dikenine katlanır diyorsunuz. Mesela ben yukarıda dediğim gibi ilk spinning seansımda nefes nefese 5 dk dayanmıştım birkaç ay sonra 70-80 dakika dayanabiliyordum ve tek ayak bile yapabiliyordum. Sadece pes etmeyin. Çünkü vücut nankör bıraktığınızda birinci ayın sonunda o kaslar geri gidiyor.
