SPOR HAYATIMA GİRİŞ

1493

Sizce ben küçükken sporcu biri miydim? Ben ortaokulda beden eğitim derslerinde ders çalışan bir öğrenciydim. Ortaokul sonuncu sınıfta yani 8. sınıfta merdivenlerden düştüm ve ayak bileğim çatladı. Çok acı verici ve beni kısa süreliğine yatağa mahkum eden bir durumdu. Kıkırdak dokuların çatlaması normal kemiklere oranla daha sıkıntılı bir durum. Bir ay yattım. Sınav dönemi düşünün okula gidemedim. Daha sonra doktor alçıyı çıkarırken zorlamamamı, tekrarlarsa iyi olmayacağını söyledi. Bana bir rapor yazıp bir yıl spor derslerine ve etkinliklerine girişimi engelledi. Ben zaten top konusunda beceriksizdim. Voleybol, basketbol, futbol, hentbol hepsinde atamıyordum. Bu işime gelmişti.

Lise birinci sınıfın yazında her zaman giydiğim minik bir topuğu olan mantar topuklu sandaletimi giymiştim. Kadınlar bilir en rahat topuklu çeşididir. Ben bu ayakkabılarımla dağ bayır gezmiştim ama düz yolda yürüyemedim. Geçen sene bileğimden sorun yaşadığım ayağım burkuldu. Şaka gibiydi. Yine hastane ve yine yatış. Topuklu giymeyi geçin, yürümeye korkar olmuştum. İnsan bir ay yaz tatilini yatarak geçirince nasıl hissediyor tahmin edebilirsiniz. Birde lise birinci sınıf tam gezmeyi sevdiğim zamanlar. Bu arada lise ikiye geçtim ve yine doktor raporum vardı. Sevinsem mi üzülsem mi? Koşmak, zıplamak yasaktı. Neyse bunda da bir hayır vardır dedim. İkinci aldığım rapor iki senelik imiş, ben lise son sınıfa kadar beden eğitimi dersine girmedim. Daha doğrusu kitap okuyup ödev yaparak geçirdim.

Lise son sınıfta beden eğitimi öğretmenimiz değişmişti. Hala görüşürüz çok iyi bir insandır. Bu yaşadığım talihsizlikleri anlatıp derse katılmaktan korktuğumu söyledim. Sadece koş merak etme zorlamayacağım dedi. Ahh canım hocamm kulağınız çınlasın, okulun etrafında en az on tur koştururdu. Yıllardır koşmayan ben nasıl on tura dayanayım. Yarısında yürürdüm. Gördüğü halde bir şey demezdi. Bir de yıllardır koşmadığım için ciğerlerim ve kalbim bu tempoya hemen alışamadı. Hatta ilk zamanlar nabzımın aşırı yükselmesinden dolayı yığılıp kalıyordum. Yine de birazcık alışmıştım.

Üniversiteye geçtiğimde güya spora başlayıp istediğim gibi görünecektim. Kaldığım yurtta spor salonu vardı ama görmeyin. Aletler tek tek var ancak eğitmen yok. E ben ne bileyim hangi hareket hangi kas bölgesinde etkili. Kalsın biraz ortama alışayım dedim. Evde yazın internetten birkaç video yardımıyla yapıyordum ama hemen yoruluyordum. Yapıyordum dediğime de bakmayın hep yanlış yapıyormuşum. Bu arada üniversite son sınıf oldum. Yurttan aparta geçiş yaptım. Apartın hemen altında da spor salonu vardı. Kadın ve erkek hocası, seansı, zumba dersi ve kadınlara ayrı bölümü vardı. Çok beğenmiştim.

Aslına ben üniversite ikinci sınıftan beri bir dövüş sanatı ile özellikle kickboks ile ilgilenmek öğrenmek istiyordum. Ancak imkanım olmadı. Bu konunun detaylarını ayrı bir yazımda belirteceğim.

Sonuç olarak elimizde olanla başlayalım dedim. Bir de ben kilo almakta zorlanan yapılı bir insanım. Yani 50 kiloyu görmek için üstün bir çaba sarf ettim. BESYO okuyan arkadaşlarımda sporla rahatça alabileceğimi söylemişti. Dedim hadi İrem artık 50 kilonu korumalısın. Bu düşüncelerle konuşmaya gittim salona. Hem okulum vardı hem stajım vardı hem de dershaneye gidiyordum KPSS için, ailem bu yüzden sıcak bakmıyordu. Bende salondaki eğitmen ile bunları açıkça konuştum. Kafa dağıtmak için zumbaya gelmek amaçlı istiyordum. Seanslar olması çok iyiydi. Böylece hareketler öğrenebilecektim. Ev arkadaşlarım da geçen sene oraya yazılmış memnun kalmışlardı. Bende böylece spora başlamaya karar verdim.

Aslında küçükken hiç spora ilgim yoktu. Ama insan bir şeyin tadına varınca kolay bırakamıyormuş, bunu tekrar gördüm. Ayrıca vücut direncimin artması ve daha sağlıklı hissetmem ayrı bir boyutu. Spor tamamen fiziksel değil, psikolojik olarak da iyi gelen bir durum. Bu zamana kadar yaptığım branşlardan da ayrı yazılarımda bahsedeceğim. Hiçbir zaman hiçbir şey için geç değildir, bunu unutmayın ve insanların saçma düşüncelerini dinlemeyin. Kimse sizi tamamen tanıyamaz ve siz olamaz.

Önceki İçerikPANDEMİ SÜRECİNDE EVDE NELER YAPTIM? PART-1
Sonraki İçerikSOĞUK UYANIŞ SERİSİ(DONMUŞ – KIRILMIŞ – PARÇALANMIŞ)
Adım İrem Gül. Bilgisayar öğretmeniyim. Tam bir başak kızıyım. Hayatı benim açımdan görün istedim ve bu bloğu açtım. Dünya’ya İrem’in penceresinden bakmaya hazır mısın?