EHLİYET ALMA SERÜVENİM

4068

Bu yazım biraz anı niteliğinde olacak önceden belirteyim. Ancak ehliyet almayı düşünüyorsanız veya bu kız nasıl araba kullanır diyorsanız keyifli okumalar.

Liseden beridir istiyordum araba kullanmayı ancak babam çok sıcak bakmıyordu. Hem yaşım tutmadığı için hem de kafama esip anahtarı alıp giderim diye(gerçekten bunu yapabilme potansiyelim var) . Ama ben kafama koymuşum durur muyum 18’imi doldurmayı bekledim.

18’imi doldurduğum yaz taşınmak zorunda kaldık ve o sürecin nasıl olduğunu az çok bilirsiniz ehliyet sınavına çalışmak bir kenarda dursun kitap okuyacak vaktim yoktu. O yaz üzülerek ehliyet planımı ertelemem gerekti.

Sonraki yaz kararlıydım alacaktım. Yıl içinde gereken parayı biriktirmiştim. Bu kararımı tekrar ailemle konuşmaya karar verdim. Annem zaten destekliyordu, onun da ehliyeti vardı. Babamda artık olumlu bakıyordu. Sonraki gün civardaki kursları gezip fiyat ve öğretmen araştırması yaptık babamla. O sıra kardeşlerimin matematik öğretmeni bizi bir kursa yönlendirdi. Görmek amacıyla gittik. Ortamı, derslikleri, hocaları çok sıcaktı. Oh içime sindi tamamdır dedim. Konuştuk anlaştık. Ehliyet almış arkadaşlar bilir ki önce sınava yönelik ilk yardım, motor dersleri vardı. Ehliyet yazılı sınavından 50 üzeri alınca direksiyon sınavı hakkı kazanıyordunuz ve direksiyon dersleri başlıyordu. Çevremden duyduğum kadarıyla zaten geçmiş yıllardaki soruları soruyorlarmış. Dersini iyi dinlersen birazda çıkmış soruları çözersen yaparsın dediler. Tamamdır dedim o iş bende. Derslerimi hiç aksatmadan tamamladım.

Sınıfa ilk girdim, karma bir sınıftı. Benden yaş olarak küçükte vardı büyükte. Çok kalabalık değildi ama tanıdığım kimse yoktu. Birini tanımak zorunda değildim amacım bir şeyler öğrenip başarıyla sınavı geçmekti. Tüm dersleri dikkatle dinledim. Hocanın buradan kesin çıkar dediği her yeri işaretledim. Yazılı sınava başvuruyu yaptım. Sınava üç gün kala her sabah notlarımı baştan sona okudum ve ilk ehliyet sınavına kadar tüm çıkmış soruları çözdüm. Sınav günü gayet sakin sınava girdim ve mutlu şekilde çıktım. Hesapladım elliyi geçiyordum. Artık direksiyon dersi alabilecektim. Gidip ders günlerimi ve saatlerimi belirledik. Hoca seçiminde önce kadın hocayı isteyip istemediğimi sordular, bende en iyi hocanız olsun dedim ve tavsiye edilen hocayı seçtim. Adam çok güler yüzlüydü.

İlk ders günü geldi. Hazırlandım çıktım. Sürüş pisti eve yürüyüş mesafesindeydi. Gittim, biraz bekledim. Hoca gelince önce motoru açtık ve tekrar ettik. Daha sonra lastik kontrolü, aynaları ayarlama ve koltuğu ayarlama şeklinde devam etti. Hoca tamam artık çalıştır deyince bir heyecanlandım. Hep rüyamda araba sürerdim ve istiyordum ama gerçeğini ilk defa kullanacaktım. Hocanın samimiyetine güvenerek “Hocam ilk defa kullanacağım o yüzden çok heyecanlıyım, bilmeden yaptığım bir hatam olursa affola.” dedim. O da “Sorun yok benim ayaklarımda da pedal var, sen sakin olmaya çalış güzel güzel geziyormuşuz gibi düşün.” dedi. Neyse arabayı çalıştırdım, yolu kontrol ettim çıkabilirdik. Haydi Bismillah dedim yavaş yavaş başladım. 30’la gidiyordum. Hoca güzel bir şarkı açtı, gerçekten geziyormuşuz gibiydi. Bana sinyali, dönmeyi anlatıyordu. Bu şekilde ilk günü çok heyecanlı ve mutlu geçirdim. Hatta bir ara çok rahatlamışım tek elle direksiyon kullanmışım hoca daima iki elinle kullan deyince fark ettim. Velhasıl dersi bitirdik arabayı park ettim. Hocaya ilk ders için nasıl olduğumu sordum, gerçekten ilk defa direksiyonun başına geçtiğine emin misin dedi. Ben gülmeye başladım, evet neden dedim. Gerçekten çok iyiydin dedi. Hocalarımın görüşlerini hep önemsemişimdir. Bunu duydum ya içimdeki İrem “İşte buu!!” diyerek dans etmeye başladı. Eve gittim anlatıyorum dersi, hocayı. Annem dışında kimse çok inanmışa benzemiyordu. Aklıma kazıdım onu. 12-14 direksiyon dersi aldım yanlış hatırlamıyorsam. Bu arada yazılı sınav açıklanmıştı 92 almıştı. Ohh kafi dedim. Artık direksiyon sınavına da kayıt yaptırabilirdim.

Bu arada direksiyon derslerim bitmek üzereydi. Hocayı çok seviyordum çok iyi bir adamdı. Bir ders rica ettim, babamı çalıştığı yerden alıp eve getirmek istiyordum. Hocam olur der demez annemi aradım. Bir şey söyleme babama hemen aşağı inmesini söyle dedim. Baba yüreği ağzında, kesin kaza yaptı korkusuyla koşarak inmiş. Ben arabanın içinde kornaya basıyorum gayet iyiyim. Kapıdan çıkıp beni direksiyonda gördüğü an o yüz ifadesi harikaydı. Hadi babacım gel seni eve götürmeye geldim dedim. Herkes bize bakıyorken babam araca bindi, eve gittik. Ama ben bir mutluyum ki görmeyin. Canım hocama buradan tekrar tekrar teşekkür ederim bana böyle bir güzelliği yaşamama izin verdiği için. Sonra tekrar sordum babama nasıldım diye aferin çok iyiydin dedi. Tamam artık ben direksiyon sınavına da hazırdım.

Hiç unutmam babamın doğum günüydü sınavım. Sabah gittik babamla. Yanımda bir öğretmen, arkamda bir kurstan hoca bir de başka bir öğretmen vardı. Güzelce kalktım. Yanımdaki hoca beni huzursuz ediyordu. Gergin başladım sınava. İlk kısımda iki dubanın arasına aracı park edecektim. Çok iyi öğrenmiştim hallederdim. Neyse arkadaki hoca ve öğretmen inip dışarıdan gözlem yapacaktı, yanımda gergin öğretmen kalmıştı. Ben parka başladım, dörtlülerimi yaktım güzel güzel yanaşıyorum. Yanımdaki öğretmen daha çok gel daha çok gel deyip duruyordu. Hocam çok olacak şu an tam yerleşir dediysem de umursamadı. Dışarıdakiler bizi duymuyor tabi. Ben o anda vurdum arkaya ama nasıl sinirliyim size anlatamam. Yanımdaki öğretmen üstüne demesin mi siz kadınlar zaten kullanamıyorsunuz diye. Sus İrem sus dedim kendime. Dışarıdaki hoca ve öğretmenin haberi yok maalesef olmadı dediler. Hiçbir tepki vermeden arka koltuğa geçtim ve başlangıç noktasına gittik. Hiç konuşmadım. Sınav aracından indim, başarısız dediklerini duydum ve hızla babamın yanına gittim. Hemen eve gidebilir miyiz dedim babama ve eve geldik. O sıra halam ve kuzenlerimde bizi ziyarete gelmişlerdi. Eve gidince direk yatağımın içine girdim, hüngür hüngür ağlamaya başladım. Ben üzgün ve sinirliyken bilirler ki bana yaklaşmamaları gerekir ben sakinleşince anlatırım. Ben içimi boşaltana kadar ağladım. O ara direksiyon hocam aradı hem ağlıyordum hem anlatıyordum. Evdeki herkes de dinliyordu. Sınavdaki hocayı, öğretmenleri tüm olan biteni anlattım. Beni tanıdığı için hocam bana inanmıştı. Hocanın dediği şu cümleyi hatırlıyorum: “O öğretmenin arabasına binen tüm kadın öğrenciler kaldı.” Yani o öğretmen kadın şoför düşmanıydı ve bilerek yapıyordu. Bunu öğrenmiştim ama yine de başarısız sözcüğünü sindirememiştim. Çünkü bunu yapabileceğimi biliyordum.

Abartmıyorum 1 hafta boyunca sadece yattım, ağladım ve arabaya binmedim. Herkes beni ikna etmek için bol bol çaba harcıyordu ama nafile. Bir hafta sonunda kendi kendime dedim ki “İrem sen böyle kolay pes edemezsin. O adama nasıl bir kadın mükemmel şoför olabileceğini göster. “ ve böylece kendimi toparladım. Kursu arayıp ne yapabileceğimi sordum. Tekrar sınav hakkım vardı ve başka hocalardan ders alabiliyordum. Hemen ayarlayıp derslere başlamalıydım. Ve tekrar aldım tüm dersleri.

İkinci sınav günü geldi. Üniversite de derslerin başlamasından iki gün önceydi. Bu sefer annemle gittik sınava. Önceki sınava dair her şeyi kafamda silip ilk sınavmış edasıyla başladım. Yanımdaki öğretmenle tanıştık. Çok tatlı bir matematik öğretmeniydi. Kibar bir şekilde konuşuyordu. Sohbet ederek başladı sınavım. Park, dönüş kısmını atlattım. Sonra seyrimde ilerlerken erkek şoförler beni sıkıştırmaya çalışması sınavın tuzu biberi oldu. Yanımdaki öğretmen kavga edecekti neredeyse. Aynı zamanda tırda üzerime sürmesin mi? Bu stresle ben kavşakta istop ettim. Tüm direksiyon hayatımda ilk istopumu sınavda yapmıştım. Ama yanımdaki hocam hiç sorun yok devam dedi. Sonuna kadar durmadım ve başarıyla tamamladım. Araçtan ineceğim sıra annem gözüme baktı tepkimi anlamak için. Gülümsediğim anda o da rahatladı. Şükürler olsun bitmişti. Artık ehliyetim vardı. O kadar mutlu ve rahattım ki. İşte başardım çığlıkları atıyordum içimden. Hocalar tebrik ediyordu. Hemen canım direksiyon hocamı aradım ve müjdeyi verdim. O da çok sevindi. Artık ehliyetim vardı.

Üniversitede birinci dönem bitince gelip hemen ehliyetimi çıkardım. Benim için biraz zorlu ama güzel bir olaydı. Araba kullanmayı çok seviyorum ve gayet iyi kullanıyorum. Kadından iyi şoför olmaz lafına da inanmıyorum. Biz kadınlar her şeyi en iyi yapabilecek kadar akıllıyız, bunu unutmayın.

Önceki İçerikBİLGİSAYAR ÖĞRETMENLİĞİ Mİ BİLGİSAYAR/YAZILIM MÜHENDİSLİĞİ Mİ?
Sonraki İçerikEFSANE KURGULARI İLE DAN BROWN VE ESERLERİ
Adım İrem Gül. Bilgisayar öğretmeniyim. Tam bir başak kızıyım. Hayatı benim açımdan görün istedim ve bu bloğu açtım. Dünya’ya İrem’in penceresinden bakmaya hazır mısın?