GİTAR ÇALMAYI NASIL ÖĞRENDİM?

4038

Şu an gitarı elime alınca çalamasam da gitar çalıyordum, hem de gayet güzel. Bunu birçok arkadaşım yeni öğrenecek eminim çünkü ben insanların içinde çalmayı sevmezdim. Hatta ailemin yanında bile çok fazla çalmazdım. En iyi gitar hocam bilir, belki bir ihtimal okursa yazımı… Ben yalnızken daha çok çalmayı severdim.

Nasıl öğrendiğime geleyim. Ortaokula geçmiştim. 6. Sınıftayken istemiştim öğrenmeyi. Babamın da gençlik yıllarından içinde kalmış, kabul etti. Biriktirdiğim para ile gitarımı aldım.(fotoğraftaki gitar) Sonra oturduğumuz ilçedeki halk eğitimde 12-15 yaş arası çocuklar için ücretsiz gitar kursu olduğunu öğrendik ve hemen gerekli belgeleri doldurup kayıt yaptırdık. Gitarım orta boy yani normal bir boy ancak ben çok minik olduğum için taşırken beni görseniz gülmekten kırılırdınız. Sırtıma çanta gibi taktığım için o kadar uzun geliyordu ki yürürken ayaklarıma değiyordu. Ben bu halde ilk gün gittim. Bir sürü çocuk ve iki hoca var. Hocalarımız genç, abi diye hitap ediyoruz. İçeri girdim, herkes kendi halindeydi, bende bir sandalyeye oturdum. Gitarımı çıkardım kılıfından, çok mutluyum. Kucağımda tutup etrafı izliyorum. O sıra hocalardan birisi yanıma geldi. “Merhaba ben Metin, sen kimsin?” Bu soru ile tanıştık. Sonra benim Metin abim oldu. Sadece onun yanında şarkı söyleyip gitar çalabildim. Gün geçtikçe birbirimizi tanıdık. Okuduğum okulu söylediğimde kardeşinin de o okulda olduğunu söyledi, heyecanla hangi sınıfta dedim. Kız bizim sınıfta çıktı. Çok sevinmiştim. Metin abi beni hiç azarlamadı, kalbimi hiç kırmadı. Atladığım notayı tekrar gösterdi, unuttuğum çalma stilini tekrar tekrar anlattı. Çok güzel gidiyordum ancak bazı sebeplerden dolayı notalardan ileri gidemeden bırakmak zorunda kaldım. 7. Sınıfta tekrar başlayacaktım, Metin abi hala orada eğitmendi. Okuldaki ders saatlerimden dolayı gidemedim.

8.sınıfa başladığım zaman duydum ki enstrümanların satıldığı bir dükkan açılmış. Hemen gidip özel ders var mı diye sorduk. Ortaklarından birisi Metin abi çıkmasın mı? Nasıl sevindim anlatamam. Ücrette anlaşılınca haftada bir gün gitmeme karar verdik. Sınav dönemim olduğu için ailem daha fazlasını uygun görmedi. Her hafta pazar öğleden sonra babam dershaneden alıp kursa bırakıyordu. Hızlıca baş kısmı tekrar ettik ve notalardan sonra kısma geldik. Artık şarkı söyleyip çalabiliyordum. Hani filmlerde olur ya ateşin başına geçilir, biri gitarını kapıp çalıp söylemeye başlar. Kendimi öyle hissediyordum. Açıkçası ilk başta çok çekindim, şarkı söyleyemedim. Belli bir süre sonra alıştım. Çok güzel gidiyordu. Bir pazar sabah dershanede dersim bitti. Evle dershane karşı karşıyaydı. Eve gidip gitarımı alıp kursa gidecektim. Geç kaldığımı fark edince birkaç merdiven atlayayım dedim. Bir düştüm, Allah kimseye vermesin. Ayak bileğimde aşırı bir ağrı, basamıyorum. Oturduğum merdivende ağlıyorum. Kimse yok, sesimi duymuyor. O arada babam almış gitarımı, dershanenin önünde beni bekliyormuş. Kursa götürecek. Birkaç dakika sonra güvenlik sesimi duymuş, koşarak geldi. Koluma girdi ama ben basamıyorum. Aşağı indirdi, babam beni görünce şok oldu zaten. Hemen arabaya bindim, annemi almaya gittik. Hiç unutmuyorum, annem hep anlatır: ”Tam fasulyeleri temizliyorum, telefon çaldı. Ne oldu, dedim. Çabuk aşağı gel kız sanırım ayağını kırmış dedi. O ara bıçak parmağıma girmiş, ben hissetmiyorum. Şok olmuşum. Koşa koşa indim.” Velhasıl biz hastaneye gittik. Röntgen çekildi. Ayağımda bir sıkıntı var ama acilde anlaşılmıyor. Pazar sonuçta poliklinikler de kapalı. Yarın gelin dedi, ayağımı atelleyip gönderdi. İkinci günü gittik doktora, ayak bileğimdeki kıkırdak kısım çatlamış. Sen bunu nasıl becerdin diye sordu doktor. Düştüm dedim. Sonrası malum bir ay ev yatışı ve gitar serüvenim burada kesintiye uğradı.

Lise zamanım hiç elime alamadım, arada kendi kendime çalıyordum ama akordunu yapmayı bilmediğim için çok hoşuma gitmiyordu sesi. Ama gitarım hep baş ucumdaydı. Üniversiteye başladığımda tekrar başlamayı düşündüm ancak derslerden vaktim olmadı. Okulu bitirip işimi elime alınca baştan kısa bir tekrarla geri dönerim dedim, olmadı. İnşallah hayırlısıyla atanırsam ilk işim gitarıma geri kavuşmak. Size gitar çalarken ki duygularımı şöyle anlatabilirim: Bulutların üzerinde sadece ben ve gitarım varız. Şarkı söylerken bir kuş kadar özgürüm. Her şey sanki tozpembe, hayat muhteşem…

Açıkçası bu zamana kadar kimsenin yanında çalmadım, çalamadım. İçimden gelmedi. Hala bana özel olsun istiyorum. Bu yazıyı yazmaktaki amacım, size iyi gelen şeylerin peşini bırakmayın. İlk zamanlar parmaklarım çok minik olduğu için çok zorlanırdım ama hiç pes etmedim. Çünkü o benim ruhuma iyi geliyordu. Çok eleştiri aldım, gülündü. “Allah bilir ne biçim çalıyor da kimsenin yanında çalmaya cesareti yok!” “Çalıyorum diyorsun da icraat yok, kime çalıyorsun?” Hiçbirinin gazına gelip kendimi ispat etmeye çalışmadım. Ben kendimden eminim sonuçta ve böyle mutluyum, gerisini umursamıyorum. Size iyi geleceğine emin olduğunuz bir şey varsa durmayın, başlayın. Bırakın onlar konuşsun, siz gerçekleştirin.

 

Önceki İçerikYAZILIM ŞİRKETİNDE BİR AY STAJ YAPTIM
Sonraki İçerikİLK İZLEDİĞİM YABANCI DİZİLER
Adım İrem Gül. Bilgisayar öğretmeniyim. Tam bir başak kızıyım. Hayatı benim açımdan görün istedim ve bu bloğu açtım. Dünya’ya İrem’in penceresinden bakmaya hazır mısın?