RUJ SEÇİMİ /KULLANIMI

4809

Dudak ürünlerini çok sevdiğimi önceki yazımda da belirtmiştim. Özellikle rujlara bayılırım. Renk renk çeşit çeşit vardır. Peki sizce nasıl seçiyorum?

Benim dudaklarımın kurumaya meyilli bir yapısı var. Ne kadar su içsem de sulu gıda tüketsem de fark etmiyor. Hatta az tüketince daha hızlı kuruyor. Bu yüzden genelde nemlendiren rujları seviyorum. Mat yapılı rujları sevmiyorum. Çünkü kurutma derecesi ne kadar az olursa olsun benim dudağımda duruşu parça parça oluyor. Ayrıca belli bir süre sonra da dudağımdaki çatlakların arasına doluyor. Görüntüsü hiç hoş olmuyor, içime sinmiyor. Ayrıca maskeye veya bardağa bulaşmıyor ancak çıkınca da kalıp gibi çıkıyor. Bazıları da tam tersi kendi özelliklerini kaybedene kadar çıkmıyor. Bu sebeplerden dolayı sevmiyorum. Birkaç defa önce nemlendirip sonra süreyim dedim. Amacım denemekti. Ama en fazla bir saat dudağımda dayanabildiler. Genelde hep çatladılar ve ben çıkartmak için uğraştım. Bundan dolayı artık almıyorum.

Nemlendirme etkili olanları içeriğine bakarak seçiyorum. Bazen yazdığı kadar etkili nemlendirmiyor. Bazen aynı serinin iki farklı rengi farklı olabiliyor ama genelde iyi nemlendiriyorlar. Ancak ben gene de güvenemediğim için nemlendiriciyi mutlaka en az 10 dakika öncesinde uyguluyorum. Daha sonra ruj kullanıyorum. Bundan dolayı dudak rengime yakın ya da renksiz nemlendirici tercih ediyorum. Nemlendirici derken lipbalmdan bahsediyorum. Hangilerini kullandım, nasıl etkileri var ayrı bir yazımda bahsetmiştim. Ancak genel olarak dediğim gibi kullanıyorum. Sonra o günkü kıyafetime ya da moduma göre ruj rengimi seçiyorum. Bazen de dudak kalemlerimi ruj olarak kullanıyorum. İkisine de bayılıyorum.

Size minik bir tüyo da vereyim. Ben dudağımın duruşundan ve dolgunluğundan memnunum ama bazen küçük renk oyunlarıyla daha dolgun durmasını sağlıyorum. Genelde de ağır bir makyaj yaptığımda, özel günlerde yapıyorum. Hemen minik hilemi söylüyorum. Dudağımı nemlendirdikten sonra süreceğim rujun birkaç ton koyu rengi ile dudak çerçevemi belirginleştiriyorum. Çerçeveden sonra kalemden birkaç ton açık bir ruj sürüyorum. Yanda görüyorsunuz.  Dudak kalemini bir de rujumun daha net olması amaçlı kullanıyorum. Dudağımın rengine yakın ya da süreceğim rujun rengine yakın kullanıyorum. Ayrıca nemlendirdikten sonra ruj niyetine de kullanıyorum. Toplam 3 farklı şekilde kullanıyorum. Ruj kadar çok seviyorum yani.

Bunların yanı sıra ruj renklerimi nasıl seçiyorum, ondan da bahsedeyim. Tester ürünleri dudağıma sürmeyi sevmiyorum, bu yüzden elime sürüp bıraktığı renge bırakıyorum. Eğer elimde tonunu beğenirsem açılmamışını alıp evde deniyorum. Rengini beğenmediklerimi evde, beğendiklerimi dışarıda sürüyorum. Genelde şal rengime uygun sürüyorum. Ancak aşırı patlak rujlar sürmekten hoşlanmıyorum. Yani pespembe, kıpkırmızı ya da mosmor gibi. Siyah rujun duruşunu da kendimde beğenmiyorum. Daha çok toprak tonlarında, kahverengi tonlarında kullanıyorum. Çok neşeli bir günümdeysem pembe tonlarında sürüyorum. Arada da bordo-kahverengi karışımı tonlarda rujlarımdan kullanıyorum. Şunu da belirtmeliyim; herkesin dudak rengi aynı olmadığı için rujlar aynı renkte durmayabiliyor. O yüzden bence önce küçük boyunu alıp deneyin. Böylece memnun kalmasanız bile fazla zarar etmemiş olursunuz.

Azıcık da parlatıcılardan bahsetmek istiyorum. Glossları çok sevmiyorum çünkü genelde yapışkan yapıda oluyorlar. Ancak dudaklarımın aşırı kuruduğu zamanlar kullanıyorum. Lipbalmdan daha hızlı kuruluğunu gizleyip sağlıklı gösteriyor. Bir nevi anı kurtarıyor. Birde daha dolgun durmasını sağlıyor. Bu yüzden makyaj çantanızda bir tane glossunuz olsun.

Ayrıca şunu unutmayın, kendiniz için giyinin, kendiniz için süslenin. Kimse için değil. Bana kaç defa “Pembe sürme, çocuk rengi.” denildi ama ben dinlemedim/dinlemiyorum. Çünkü ben pembe sürünce kendimi daha iyi ve enerjik hissediyorum. Bence pembe ruj sürmek için yeterli bir sebep. Sizde hangi rengi istiyorsanız onun içinde geçerli. Aynı şey sevmeyen arkadaşlar içinde geçerli. Herkes aynı şeyi sevmek ve kullanmak zorunda değil. Ama herkes herkesin zevklerine saygı duymak zorunda.

Önceki İçerikANKA KUŞU OLMAK-KÜLLERİNDEN DOĞMAK
Sonraki İçerikSAKİNLEŞME TAVSİYELERİ
Adım İrem Gül. Bilgisayar öğretmeniyim. Tam bir başak kızıyım. Hayatı benim açımdan görün istedim ve bu bloğu açtım. Dünya’ya İrem’in penceresinden bakmaya hazır mısın?