SOĞUK UYANIŞ SERİSİ(DONMUŞ – KIRILMIŞ – PARÇALANMIŞ)

4034

Robin Wasserman’ın okuduğum ilk kitaplarıydı. Yeni yazarlar keşfetmeyi hep sevmişimdir. Ayrıca bunun kurgusu da merak uyandırıcı ve farklıydı.

Önce yazarımızı biraz tanırsak 31 Mayıs 1978 yılında dünyaya gelmiştir. Philadelphia dışında büyümüş ve Harvard Üniversitesinden mezun olmuştur. Robin Wasserman, bir yazar olmadan önce çocuk kitabı yayın evinde yardımcı editörlük yapmıştır. Halen Brooklyn, New York’ta yaşamaktadır.

Kitapta Lia Kahn’ın org(insan) mu meka (robot) mı olduğunu anlamaya çalışırken yaşadıklarını okuyorsunuz. Bazen aile kavramını farklı açılardan görürken bazen kardeş mi kalleş mi ikilemini yaşıyorsunuz. Bir insanın kendisini nereye koyacağını bilememesi çok acı.

Yaşadığı kaza sonucu vücut organlarının ve derisinin çoğu kısmının yok olması sonucu 16 yaşındaki Lia Kahn beyni kopyalanarak bir mekanik vücudun içerisinde yaşamaya başlar. Reşit olmadığı için buna ailesi karar verir. Babası oldukça zengin ve saygın birisidir. Kızının ölmesinden ziyade bir robotun içerisinde yaşamasını istediği için ona bir meka benden satın almıştır. Böylece bedeni olmasa bile düşünceleri yaşayacaktır.

Lia’nın bir kız kardeşi vardır. Hiçbir zaman anlaşamadığı ancak sonuçta aynı anne babadan meydana gelmiş oldukları için birbirlerine tahammül etmek zorunda olduğunu bildiği bir kardeş.  Ayrıca Lia başarılı bir koşucudur. Birçok ödülü ve madalyası vardır. Ancak artık bu mekanik bedenle koşmaya devam edebilir mi?

Bu üç kitapta neler olacağını tahmin edemedim. Çünkü robotlarla ilgili olan bir kurgu nasıl bu kadar uzun sürebilirdi? Önce sıkıcı olacağını düşünmediğimi söylesem yalan olmaz. Özellikle de belli tarzlara sahip yazarlara alışmışken yeni bir yazar ve kalemi ile tanışıyordum. Ancak çok farklı bir dünya gizlenmişti seriye. Günümüzü değil de daha çok 2050 yılını anlatıyordu sanki yazar. Hem zengin hem fakirlerin yaşama stillerini görüyorduk. İnsanların saçma sebeplerle birbirine zarar verirken asıl şeyleri sonra fark etmeleri de oldukça güzeldi. Ayrıca beklenmedik olaylar yaşanması ayrıca etkileyiciydi.

Sizlere bu yazımda biraz Lia Kahn’dan ve hayatından bahsetmek istedim. Kitapların içerisini anlatsam okuma gereksiniminiz kalmaz. Tüm heyecanı gider. Çok merak ettiğiniz bir filmin sonunun söylenmesi gibi düşünün. Yeni yazarlara ve kurgulara açık olmalısınız. Çünkü farklı tarzdan kitap okumanız farklı bakış açılarını keşfetmenizi sağlar. Tabi ki sevdiğiniz veya sevmediğiniz yazarlar olabilir. Zevkler ve renkler tartışılmaz. Ancak yaşadığınız olaylara farklı açılardan bakabilmek, sizinle aynı olmayan düşüncelere saygı duyabilmeniz için gereklidir.

Beynimizde farklı bölümler olduğunu ve yaptığımız olaylara, dinlediğimiz şarkılara, okuduğumuz şeylere göre geliştiğini öğrendiğimde önce inanamamıştım. Ancak denedim. Gerçekse elbet olur dedim. Her tarz şarkı dinleyip normalde çok yapmadığım aktivitelere yöneldim. İşe yaradığını görmek çok harikaydı. Bu durumun bilimsel açıklamaları da vardı. Ama ne demişler bir musibet bin nasihatten iyidir. Yani yaşayarak öğrenince unutmazsınız. Bende buna dayanarak hala farklı yazarlar okumaya çalışıyorum. Sizlerde denemelisiniz. Ezberim çok kötüdür mesela ama farklı yollardan gerekirse 30 sayfayı ezberlerim. Benim için çok büyük bir olay bu. Ama onu nasıl ezberleyeceğimi hiç hoşlanmadığım tarzdaki yazılardan öğrendim. İyi/kötü her yazar bir şeyler katar size yeter ki görmeyi bilin. Yeniliklere açık olun. Her gün ilerlemelisiniz. Bildikleriniz bir süre sonra size yetmeyecek. Konu nasıl buraya geldi bilemiyorum ama sanırım bu kitaplardan sonra her daim yeniliklere açık olmam gerektiğini ve asla durmamam gerektiğini öğrendim. Her kitapta size ait bir cümle, mesaj vardır. Onu bulmak mesele. Belki ilk kitapta belki daha sonrakilerde ama elbet bulursunuz. O zaman demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Kitabı okuduktan sonraki yorumlarınızı heyecanla bekliyorum.

Önceki İçerikSPOR HAYATIMA GİRİŞ
Sonraki İçerikKAŞLARIMIZ KİRPİKLERİMİZ GÜRLEŞSİN, GÜZELLEŞSİN
Adım İrem Gül. Bilgisayar öğretmeniyim. Tam bir başak kızıyım. Hayatı benim açımdan görün istedim ve bu bloğu açtım. Dünya’ya İrem’in penceresinden bakmaya hazır mısın?