Bir kitap yazısında daha buluştuk. Ben Mehmet hocamı üniversitede öğrencilik yıllarımdan beri takip ederdim. Önce onu tanıtmak istiyorum.
Mehmet Özcan, öğretmen ve fotoğrafçıdır. Doğu’nun bağrından gelen ve geldiği yeri unutmayan bir insan… Okumuş, geri ailesinin yanına dönmüş. Oradaki çocukların eksiklerini tamamlamak için başladığı yolda tanındı. Egolu olmayan, iyi bir insan. Birçok çocuğun yüreğine değdi. Ayrıca birçok insanın da o hayatlara dokunmasına fırsat verdi. O videolarla, fotoğraflarla tanıdım Mehmet hocamı. Hayatı hakkında diyebileceklerim bu kadar, sizler sayfasınız ziyaret etmek isterseniz https://www.instagram.com/mhmetozcn/ linkinden sosyal medya hesabına ulaşabilirsiniz.
Biraz kitaptan bahsedelim. Önce kitabın arkasındaki sözlerle başlamak istiyorum.
“Hayatta en büyük şans küçükken iyi bir öğretmene rastlamaktır.”
İsmail, geleceğe dair hayalleri olan bir köy çocuğu. Okula yeniden başlamayı ümitle bekliyor.
İsmail’in hayatı okula gelen yeni bir öğretmen ile değişiyor. Mustafa Öğretmen, İsmail’in tanıdığı diğer öğretmenlere hiç benzemiyor. Yeşil karavanın camları siyah filmle kaplı ve tekerleri her zaman çamur içinde. Tüm bunlar yetmezmiş gibi okulun sevimli köpeği Reçel de sürekli karavanı kokluyor.
Arkadaşları daha ilk günden öğretmenlerinin karanlık yanları olduğunu düşünüyor. İsmail uzun zamandır beklediği yeni öğretmeni kaybetmemek için arkadaşlarının şüphelerini boşa çıkarmalı.
Peki, “İsmail” öğretmenin okulda kalmasını sağlayabilecek mi?”
Bu yazıyı okuyunca dedim ki tam çocuk kitabı yani hikaye kitabı. Günümüzde birçok hikaye kitabını çocuklarımıza okutmadan önce düşünmeliyiz. Çünkü ben neredeyse her gün bir kitapta bulunan daha doğrusu bilinçaltına yerleştirilmeye çalışılan yanlış düşüncelerle karşılaşıyorum. Kimisi şiddete kimisi ensest ilişkilere kimisi intihara kimisi kötü alışkanlıklara kimisi canlılara zarar verme eğilimine neden oluyor. Bundan dolayı bir öğretmen olarak bu kitabı çocuklarınıza gönül rahatlığıyla okutabilirsiniz diyorum.
Bunun dışında yazı stilini çok beğendim. Kelimeleri kullanması, yazım noktalama iyiydi. Kendimi bu konularda uzman görmüyorum ama bazı öğretmen arkadaşlar kitaplarını çok yazım hatalı ve anlamı kapalı –anlaşılması zor, öğrencilerin seviyesine uygun olmayan şekilde- yazıyorlar. Bundan dolayı çocuk kitaplarında buna önem veriyorum. Çünkü bir çocuğa kendi seviyesine uygun kitap vermediğinizde önce kitap okuma isteğinden başlayarak okunacak her şeyden(dergi, makale, blog yazısı, ders kitabı…) soğumasına sebep olursunuz. Bu yüzden bu konunun önemli olduğunu düşünüyorum.
Kitapta birde köy yaşamından, köye öğretmen olmanın ne kadar önemli bir meziyet olduğundan bahsedilmiş. Meziyet diyorum çünkü benim gibi hayatında hiç köyde yaşamamış, sadece gezmeye gitmiş birine çok zor geliyor. İnşallah bir gün nasip olur da o saf sevgi ile eğitim yaparız.
Kitabın içeriğinden çok bahsetmek istemedim ama mutlaka bir tane çocuğunuza bir tane kendinize alıp mutlaka okuyun. Yorumlarınızı ve okurken çekilmiş fotoğraflarınızı bekliyorum. İyi okumalar!






